Antik dönemlerde Pamfilya’ doğu kısmı, Manavgat bölgesi hakkında en eski kaynak Hititlerin çivi yazılı tabletlerinde görülmektedir. Hitit kaynaklarına göre Akhiyavalar’ın bu bölgede yaşadıkları (M.Ö. 1600–1200) ve Luvicce adlı bir dilin konuşulduğu belirtilmektedir. Hatta Hitit Kralı II. Murşilin anallerinde ( Kralın yaptıklarını anlatan yıllıklar) “II. Murşilin M.Ö. 1400 yıllarında Kilikya’ ya girdiği 6000 kişiyi öldürerek Pamfilya şehir devletlerini alarak geri döndüğü “yazılıdır. M.Ö. 14. ve 13. y.y. bağlarında Yunanistan’ın Arkadia kavimler göçüyle gelen Akhalar tarafından istila edilmeye bağladığı ve Akhaların getirdiği Arkadia – Grek lehçesiyle burada yaşayan yerli unsurların (dilin) Hititçe -Luvice’nin kaynaştığı, Side’ de ele geçen ve bugün Side Müzesinde sergilene yazılı kaynaklar nedeniyle Araştırmacı-Arkeologların SİDECE adını koyduğu bir dilin ortaya çıktığı görülmektedir.
Antik Pamfilya bölgesi M.Ö. 8. ve 7. y.y. da ikinci kez Batı Anadolulu Aiol ve İyon kafileleri tarafından kolonizasyon hareketlerin e maruz kalmıştır. Bu hareketler sırasında Ege’deki Kymeliler (İzmir Aliağa yakınında bir İyon kenti)Antik Side Şehrini bir Koloni Şehri olarak kurmuşlardır. Turuva Savaşı sırasındaki bu kavimlerin göçü ve kolonizasyon hareketleri sonunda yeni gelenler ile yerli halk, yavaş yavaş karışıp kaynaşmış ve Hellenleşen şehir devletleri (Yunanca “POLİS” ) ortaya çıkmıştır. Bugünkü Manavgat ilçe sınırları içindeki antik şehirlerin birçoğu bu dönemde kurulmuştur. Heredot’a göre: Akdeniz sahillerine yerleşim daha eskilere M.ö 2000’in bağına kadar (M.Ö. 1800 yılları ) götürülür. Turuva savaşında orduları dağılan Amhilophos Colehos ve Mophos’un Antalya Bölgesine yerleştikleri anlatılır. Bu komutanlar çevresindekilerle birlikte, bu bölgeye gelip yerleşmeden önce, Turuva savaşlarına bu bölgeden yardım eden soyların da var olduğunu yazar.
Yine Heredot’a göre, Lydia Kralı Cresus (Krezüs)’ un M.Ö. 334 yılında buraları fethiyle de Makedonyalıların egemenliği altına girmiştir. Böylece 210 yıl süren Pers hakimiyeti son bulur. M.ö 223 yılında B.İskender ölünce generalleri imparatorluğu bölüştü Pamfilya, Likya ve Yukarı Firikya Antionos (Antigone )’a verildi. Ancak hissesine razı gelmeyince B.İskender’in imtiyazlı generali Petigos ile yaptığı savaşta yenilerek Yunanistan’a kaçtı ve bu generaller arasındaki savaş uzun süre devam etti. Sonunda, M.Ö. 307 de Antinos, Pamfilya’yı elinde tutan Omedis’i de yenerek yöreyi ele geçirdi.”KüçüK ASYA KRALI” unvanını aldı. Suriye’yi fethetti ama durmayan generaller savaşında sonunda M.Ö. 301 yılında 84 yaşında öldü.
Pamfilya M.Ö. 302-218 yıllarında Ptolemeioslar’ın, M.Ö. 215-189 yıllarında Selevkios Kral Autiochos’un, ünlü Kartacalı komutan Hannibal’ın komutasındaki donanmasını Roma senatosuna bağlı Rodos donanmasına, Side açıklarında yapılan deniz savaşında yenilmesiyle, (M.Ö. 190 ) Roma’ya , M.Ö. 188 yılında da Roma Senatosu tarafından Pamfilya Bergama Krallığı’na verilmiştir. Ancak Helenistik Krallıklar boyunca sürekli özelliğini koruyan ve gittikçe hellenleşen geliğimini sürdüren Pamfilya şehirleri ve özellikle bunlardan Side şehri Bergama krallığı ile çıkan sınır anlaşmazlığı yüzünden, 0M.Ö. 188-102 yılları arasında bağımsız kalarak Hellenistik dönemin en parlak çağını yaşamıştır. Romanın kirli işlerine karışmamıştır. Bu nedenle Bergama Kralı Attolos II. Bölgenin en önemli ve liman şehri Side’yi alamayınca kendi adını alan ATTALIA (Antalya ) ‘yı Liman kenti olara kurmak zorunda kalmıştır. İşte bunun için Side’ye “Eski Antalya “, Antalya’dan daha önce kurulmuş olduğundan denmektedir.