Yazar: Fan

Bozcaada tarihi öneme sahip yapılar, İlgi çekici yerler
– 15. yüzyılda Osmanlı padişahı II. Mehmet tarafından yeniden inşa edilen ve 1815 yılında Osmanlı padişahı II. Mahmut tarafından onarılan Bozcaada Kalesi, Bozcaada’nın en önemli turistik cazibe merkezidir. Doğuya bakan ilçe merkezindedir. Böylece Bozcaada’yı ziyaret edenler yolculukları sırasında kaleyi gözlemleyebilirler.
– Diğer bir kale, halk arasında Yenikale (“yeni kale”) olarak adlandırılan bir kazamattır. İsmine rağmen harabe halindedir. 1827 yılında Bozcaada valisi Hafız Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bozacaada ilçe merkezinin batısında bir tepe üzerinde yer almaktadır
– Alaybey Camii muhtemelen 1700 yılında Bozcaada valisi Ahmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kısmen harabe halindedir.
– Yalı camii, 1655 yılında bir ortaçağ Venedik binasının temelleri üzerine inşa edilmiş bir camidir. 1655 yılında Köprülü Mehmet Paşa (geleceğin sadrazamı) tarafından yaptırılmıştır. Şu anda restorasyon aşamasındadır.
– Namazgah Çeşmesi (sarnıçlı) 1703 yılında inşa edilmiştir.
– Kimisis Teodoku (Azize Meryem) Kilisesi 1869 yılında inşa edilmiştir.
– Aya Paraskevi Manastırı

– Cedit Mahallesi (Amisos) II. ve III. derece arkeolojik sit alanı.
– Kılıçdede Mahallesi’ndeki Dündartepe (Öksürük Tepe) I. ve II. derece arkeolojik sit alanı.
– Baruthane Tümülüsleri (Asfalt yolun solunda yer alan iki tepeden oluşmaktadır.) I. derece arkeolojik sit alanı.
– Samsun’un batısındaki Küplüce köyünde yer alan Dede üstü tepesi Demir Çağı Helenistik Roma ve Antik Çağı.

– Ulu Camii
– Kiliçdede Camii ve Türbesi Kiliçdede Cami
– Italyan Katolik Kilisesi
– Süleyman Pasa Medresesi

– Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
– Gazi Müzesi
– Tashan
– Bedestan
– Eski Belediye Binasi

Önemli Haftalar
– 19 Mayıs Kültür ve Sanat Haftası
– 1981 yılından beri her yıl 16-19 Mayıs tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Ali Kale turistik Tesisleri:
Bafra Belediyesi Ali Kale Turistik Tesisleri, yaz döneminde ziyaretçilerine çeşitli seçenekler sağlıyor. Baştan sona yenilenen Tesislerde Mavi ile Yeşilin uyumunu tam anlamıyla hissediliyor. Tesisler içinde Moteller, Oteller, Bafra’nın meşhur Pidesinin her türlüsü ve Lahmacun çeşitleri ile birlikte Kahvaltı hizmeti sunan Restoran, Çay ocağı, gezinti alanları ve pırıl pırıl havuzumuz mevcuttur.

Kuş Cenneti:
Kızılırmak Deltası’nın başka bir tanımıdır. Ülkemizin Karadeniz kıyısında doğal güzelliklerini koruyan en büyük, güzel ve eşsiz sulak alanıdır. Türkiye’de 420 farklı kuş türü yer almaktadır. Bunların 316 türü Bafra’da burada yaşamaktadır veya konaklamaktadır. Bölgede üreyen kuş türleri ise 140’tır. Sulak alanda kış boyunca her yıl en az 100.000 su kuşunun bulunduğu düşünülmektedir.

Alibey Çeşmesi:
Bafra’nın en eski su kaynağıdır. Cumhuriyet Meydanı’nda Kaymakamlık binasının bahçesine bitişik yer almaktadır. Sütun başlıkları desenlerle bezeli ve Gotik stili yansıtmaktadır. Rumi 1167 (Miladi 1751) tarihinde yapılmıştır.

Asar Kalesi:
Köy sınırları içinde bulunan Asar Kalesi M. Ö. 1. Beş yıl sonra gerçekleştirilmesi beklenmektedir. Bunun yanı sıra kaleye bağlı olarak bugün hala varlığını sürdüren gözetleme kuleleri dikkat çekici mekanlardır.

Deniz Feneri:
Bugünkü deniz fenerinin yerini bir Fransız, bir Macar ve Alemdar Zadelerden Kancıoğlu Recep (Özkan) liderliğindeki bir ekip tespit etmiştir. Çalışmalara 1922’de başlanmış ve 1923’ün Nisan ayında tamamlanmıştır. Şu anda aktif bir şekilde çalışmaktadır.

Balık Gölleri:
Türkiye’nin en lezzetli sazan balıklarının bulunduğu göllerdir. Kızılırmak deltası içinde bulunan Balık gölleri 33 bölümden meydana gelmektedir. Özellikle Yeşilyazı, Koşuköyü, Emenli, Harız ve 19 Mayıs’a bağlı Yörükler beldesi içerisinde bulunan Balık gölleri, yaklaşık 980 hektar büyüklüğündedir. Uzungöl, Ulugöl, Tatlıgöl, Kıcıgöl, Ayangöl, Cernekgölü, Limongölü, Sülüklügöl, Kahırlıgöl, Bataklıgöl, Karaboğazgölü en çok tanınanlarıdır.

Beylik Köy Höyüğü:
Tepecik köyünün sınırları içerisinde bulunan bir höyük yerleşim merkezidir. Eteğinde bir kaynak vardır. M.Ö. 3.000, 2.000 ve 1.000 yıllarına ait eserler arasında, Friglere ait renkli çömlek parçaları da yer almaktadır.

Böğürtlen Tepesi:
Bafra’nın Komşupınar köyüne ait bir mahalle adı ve tarihi bir yerleşim alanıdır. Genç-Antik dönemine ait pek çok esere ulaşılmıştır.

Büyük Camii (Cami-i Kebir):
İlçede bulunan en eski tarihî eserdir. Evliya Çelebi’nin 300 yıl önce kaleme aldığı ünlü SEYAHATNAME’sinde yer alan iki camiden biridir. Eski zamanlarda Bafra Beyi, İsfendiyaroğulları’na bağlı EMİR – MİRZA tarafından, şehirde toplanan halkın ibadet edebilmesi amacıyla ahşap bir yapı inşa ettirilmiştir. Bugünkü caminin kitabesinde, Rumi 1086 yılında (Miladi 1670) Ayşe Hatun tarafından inşa edildiği belirtilmektedir. Ayşe Hatun, Osmanlı Devlet görevlisi Köprülü Mehmet Paşa’nın kızıdır.

Çetinkaya Köprüsü:
Cumhuriyetimizin en önemli ve ilk eserlerinden biridir. Kızılırmak’ın iki yakası, 1937’den önceki dönemlerde 650 metre uzunluğundaki bir ahşap köprü ile bağlıydı. 4 Kasım 1937’de bu köprü faaliyete geçti. Nafia (Ulaştırma) bakanına atfen Ali ÇETİNKAYA köprüsü olarak adlandırıldı. Köprü, 7 kemeri bulunan ve 250 m uzunluğundadır. Şifa Hamamı (Eski Hamam), yaklaşık üç yüz yıl önce inşa edilmiştir. Kubbeler vardır. Son derece tipik bir yapısı mevcuttur. Yukarıdan bakıldığında, güneş ışığını almak için açılan gözler, Ay yüzeyindeki kraterlerin görüntüsünü hatırlatır. Pek geniş olmamakla birlikte tarihin en büyük hamamlarından bir tanesidir. Ayrıca, eski çağlara ait bir mezar da mevcuttur.

Altınkaya Barajı:
Kızılırmak’ın su taşıma kapasitesini Aşağı Kızılırmak vadisinde incelemek üzere inşa edilmiş, elektrik üretimi için kullanılan bir barajdır. Altınkaya Barajı ve Hidroelektrik Santrali, 1987 yılının sonunda bitirilmiştir. Yılda 1.632.000.000 kWh enerji elde edilmektedir.

Derbent Barajı:
Bafra ilçe merkezine 12 km mesafede inşa edilen sulama için kullanılan bir barajdır. Ova üzerinde bulunan 34.000 hektar büyüklüğündeki bir tarım arazisini sulamak amacıyla inşa edilmiştir.

– Kolay Turizm Merkezi,
– Bafra Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
– Zembil Örücülüğü
– Tepen Deliği
– Tayyar Paşa Camii
– Akalan Aparı Şelaleleri
– Asarkale,
– Kaya Mezarları ve Potern
– İkiztepe Höyüğü ve Kazıları
– Hayat Kayası Mağarası
– Bafra Tütün Müzesi

Karadede Panayırı: Yüzyıllık bir geçmişe sahip olan ve her yıl Ağustos ayının son pazarında Bafra’nın Gökçeağaç Köyü’nde düzenlenen geleneksel panayırlardan biridir. Her yıl panayıra on binlerce insan katılıyor, panayırda konserler, çeşitli etkinlikler ve gösteriler gerçekleştirilirken ayrıca bir alışveriş pazarı da kurulmaktadır.

Bafra Karpuz Şenliği: Bafra karpuzunu Türkiye’ye ve dünya genelinde tanıtmak, çiftçilerimizi daha kaliteli ürünler elde etmeye teşvik etmek için düzenlenmektedir. Her yıl Ağustos’un son haftasında gerçekleştirilen kutlamalarda konserler, geleneksel gösteriler, sergiler ve seminerler gibi etkinlikler yapılır. Bu etkinlikler iki gün boyunca devam eder. Bafra halkı, küçük büyük bu etkinliklere katılır. Fakat belediye desteği bulunmadığı için 2014 yılından itibaren şenlik düzenleme işlemi sona erdirilmiştir.

Sele-Sepet üst Kandil Şenlikleri: Ramazan’ın 15. gecesinde gerçekleştirilen bir kutlama ve anma etkinliğidir.

Neyzen Tevfik Kültür Şenlikleri: Her yıl Ağustos ayının son haftasında ilçenin Kolay Beldesi’nde gerçekleştirilmektedir. Şenlikler kapsamında müzik ve folklor gösterimleri, tiyatro etkinlikleri, halk şairlerinden türküleri, sergiler ve çeşitli faaliyetler düzenlenmektedir.

Kapıkaya Fest Doğa ve Spor Festivali: Bafra Kapıkaya Tepesi’nde 5 gün 4 gece devam eden festival, çeşitli doğa sporlarını bir arada yapma olanağı tanır. Her yıl Temmuz ayında birçok ulusal ve uluslararası sporcu ile doğa severi bir araya getirmeyi hedefleyen festival, ilk kez Temmuz 2018’de gerçekleştirilmiştir.

Tekkeönü Plajı: Ovatekkeönü sınırları içerisinde bulunan plaj yaklaşık 300 metre doğal sığ kumsalı ile yaz aylarında yoğun rağbet gören plajlardan biridir.

Çambu Yalısı: Hisar köyünde mevcut kalenin batı bölümün de yer alan bu şirin köy 200 metrelik çok güzel bir kumsala sahiptir. Başta çevre köylerden gelen insanlar olmak üzere yaz aylarında yoğun talep gören kumsallarından biridir.

Gölderesi Şelalesi: Kurucaşile ilçe merkezine 18 km.uzaklıkta bulunan bu şelaleye kanatlı köyünden 3 kilometrelik orman yolu katedilerek gidilebilmektedir.

Kapısu Deresi: Kapısuyu deresi Kurucaşile ve Cide ilçesi ile beraber Bartın ve Kastamonu il sınırını oluşturmaktadır. Başköy köyüne kadar kenarında piknik yapılabilecek alanlarda bulunan bu dere tracking sporu içinde de son derece uygundur.

Kapısuyu Plajı: Kurucaşile ilçe merkezine 3 km uzaklıktaki Kapısuyu köyünde bulunan bu plaj yaklaşık 1 kilometrelik doğal kumsalıyla Kurucaşileliler kadar çevre il ve ilçelerden gelen insanlar tarafından da rağbet edilmektedir. Yüzme için güvenli sığ bölümleri de olan Kapısuyu plajında kalmak isteyenler için iki adet pansiyon ve bir de lokanta bulunmaktadır.

Karaman Plajı: Bartın Kurucaşile yol güzergahında ve Bartın’a 45, Kurucaşile merkezine 17 km uzaklıkta bulunan Karaman plajı 200 metrelik kumsalı, köy olma konuma ve sığ denizi dolayısı ile çevredeki vatandaşların yaz aylarında yoğun olarak denize girdikleri plajlardan biridir.

Liman Mevkii: İlçe merkezinde Liman mevkiinde bulunan iki küçük plaj özellikle ilçe merkezinde denize girmek isteyenlerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Fakat genellikle ilçe halkı limanda bulunan fenerin etrafında denize girmeyi tercih etmektedir.

Yeraltı Plajı: İlçe merkezine 4 km uzaklıkta ve Cide ilçesi sınırları içerisindeki bu plaja ancak tekne ile gidilmektedir.

Gökçekale Koyu: Kurucaşile-Cide yolu güzergahında bulunan bu köy ilçe merkezine 7 km uzaklıktadır. Cide ilçesinin mülki sınırlarında kalmakla beraber gerek sığ ve güvenli denizi ve gerekse olta balıkçığına uygun olması dolayısıyla Kurucaşileliler tarafından yoğun olarak kullanılmaktadır.

– Merkez Çarşı Cami
– Hacı Merdane Veli Efendi Türbesi
– İsmailbey Cami
– Saraydurak Köyü Buz Mağarası
– Kurtşeyh Dede Türbesi
– Beyler Barajı
– Kulaksızlar (Kınık) Barajı, Şelalesi Ve Antik Kenti
– Kınık Kazı Alanı
– Çayırcık Gelin Hamamı ve Aslan Taş
– Akdoğan Şelalesi ve Mağarası
– Yaralıgöz Mesire Alanı ve Dağı
– Alçılar Köyü Sisli ve Gizemli Mağara
– Belovacık Köyü Balıklı Göl
– Sarpunalınca Mağarası

İlçede güneşin denize yakın bir kıyıdan batması nedeniyle Karadeniz Bölgesi’nde gün batımının en etkileyici izlendiği yerlerden biri. Gün batımını izlemek isteyen pek çok vatandaş ilçe sahilinde toplanıyor. Bu özelliği sayesinde ilçeye fotoğrafçıların ilgisi artıyor. Yaz aylarında güneşin kartpostal gibi batarak izleyenleri etkilediği özellikle gözlemleniyor.

Yakakent Gezilecek Yerler

– Uzunkız Yaylası
– Dev Karınca Yuvaları
– Çamgölü Mesire Alanı
– Asmapinar Cevizdibi Kanyonu

Vezirköprü Bölgesi, tarih turizmi bakımından büyük bir öneme sahiptir. Köprülüler ailesinin inşa ettirdiği eserler, Osmanlı’da bir dönem sadrazamlık yapmış olmaları nedeniyle kıymetli ve anlamlıdır. Hititler’in kutsal kenti Nerik’e ilişkin kalıntıların bölgede keşfedilmesiyle turizm hareketliliği arttı. İlçe merkezinde kökeni 1160 yılına uzanan Arastalı Bedesten vardır. Bölgede yer alan Şahinkaya Kanyonu’nda geniş kapsamlı festivaller organize edilmiştir. Kanyon boyunca botla tur yapma imkanı mevcuttur. Kanyonun geniş kısmı, kültürel ve turistik koruma ile gelişim alanı olarak belirlendi.

Vezirköprü Gezilecek Yerler
– Kunduz Ormanları
– Esen Mahallesi Kaya Mezarlıkları
– Taşhan
– Taşmedrese
– Şahinkaya Kanyonu

Antik Nikaia, yolların yerleştirilmesi için yer yer delinmiş olmasına rağmen günümüze kadar ayakta kalan surlarla çevriliydi. Surların içinde, M.S. 787 yılında İkinci İznik Konsili’nin yapıldığı Ayasofya Camii bulunmaktadır. İznik, Hıristiyan dinince ülkemizdeki 8 kutsal hac merkezinden biri ve en önemlisi. Özellikle M S. 324 yıllarında başlayan 1563 yılına kadar 17 kez toplanmış olan ve Hıristiyanlık dini için çok önemli olan konsül toplantılarından 8 tanesi ülkemizde gerçekleştirilmiş.

bunlardan 1. ve 7. sı ise İznik’te yapılmış. 16 ve 17. yüzyıllarda çini merkezi olan İznik, Türkiye’deki saray ve camilere çok önemli süslemeler hediye etmiş. İznik ve çevresindeki kazılarda bulunanlar ise İznik Müzesinde sergileniyor.

4. yüzyılda inşa edilen, M S 787 yılında II. İznik Konsolunun toplandığı Ayasofya Bazilikası, Süleyman Paşa Medresesi, II. Murat Hamamı, Abdülvahap Türbesi, Lefke ve İstanbul kapılarındaki duvar kabartmalarla medusaları ve eski İznik evleri görülmeye değer yerlerden bazıları. Her gün açık olan müzede, İznik çinileri, heykeller, lahit, sütun başlanndan çeşitli örnekler sergileniyor.

Yalı Mahallesi’nden Akçay’a kadar uzanan Miliç Serası ve Plajları, tertemiz denizi ve kumlarıyla hem mesire alanı hem de doğal plajdır. Mutlaka ziyaret edilmesi gereken bu yerde mavi deniz çamların yeşilliğiyle buluşuyor. Terme’nin özel günleri ise geleneksel Hıdırellez Şenlikleri ve Sakarlı Mahallesi’nde düzenlenen at yarışlarıdır. Miliç şehir merkezine 5 KM mesafede olup, her 10 dakikada bir geçen ulaşım olanaklarına sahiptir. Diğer turistik alanlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

– Amazonların bir zamanlar yaşadıkları yerler yazılı kaynaklarda Karadeniz kıyıları olarak tanımlanmaktadır. Özellikle Thermodon (Terme Çayı) üzerinde Themiskyra’yı kurdukları bilinmektedir. Bu kentin Terme ile Ünye arasında yer aldığı düşünülmektedir.
– Sarayköy’de hamam kalıntıları ve Su Kemerleri bulunmaktadır. Söylentilere göre bu eserler Amazonlar’dan kalmıştır.
– Çobanyatağı ve Kumcağız Plajları
– Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “Yaban Hayatı Koruma Sahası” olarak belirlenen Simenit ve Akgöl gölleri, doğal kanallarla birbirine bağlanan ve yüzlerce yabani kuş türünü barındıran sulak alanlardır.
– Tarihi Pazar Camii. 1840’lı yıllarda inşa edildiği düşünülen cami, Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyor. Caminin bahçesinde 350 yıllık bir çınar ağacı bulunmaktadır.
– Cüneyd-i Bağdadi Türbesi olarak anılan Ziyaretgah ve çevresi cumartesi günleri ziyaretçi akınına uğruyor. Türbede Kubatoğulları’ndan Cüneyd Bey adında bir komutan yatmaktadır.
– Terme Limanı ve tersanesi, enerji santrali, entegre ahşap tesisleri,
– Karacalı Köyü Mezarlık Camii: Büyük bir mezarlık içinde yer alan ahşap bir camidir, caminin 1311 yılında yapıldığı duvara kazınmış bir yazıdan anlaşılmaktadır.
– Aşağı Söğütlü Camii 19. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen cami iki katlı olup ahşaptan yapılmıştır.